Barış Manço'nun Hayat Hikayesi
1990'lı Yıllar: 7'den 77'ye Sevgi
Barış Manço, bir yandan televizyon, bir yandan video klip, bir yandan konser ve turneler, bir yandan da yurt dışı temaslarına devam ettiği 1990'lı yılların başında hayli yorucu bir dönem geçirdi. 28 Şubat 1991'de Sabah Gazetesi'ne yaptığı açıklamada 6 ay sonra by-pass ameliyatı olacağını açıklayan Manço, "Şu anda cebimde ilaçla geziyorum. Kimse korkmasın, 7'den 77'ye programına katılan çocukların büyümüş hallerini görünceye kadar ölmeyeceğim" diye konuştu.
1990 yılında Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gelişinin 100. Yılı nedeniyle düzenlenen "Türk-Japon Dostluğu" etkinlikleri kapsamında Japonya'ya gitti ve buradaki ilk konserini verdi. Bu konseri Japon Veliaht Prensi de izledi. 1991'de Japonya'ya tekrar gitti ve Tokyo Soka Üniversitesi Ikeda Salonu'nda büyük bir konsere imza attı. Konser esnasında Barış Manço'yla birlikte Soka Üniversitesi Rektörü Daisaku Ikeda'nın ellerinde bayraklarla "Kara Sevda" şarkısını söylemesi ve tıklım tıklım dolu olan salonun coşkulu görüntüsü, konserin Türkiye'de de büyük yankı uyandırmasını sağladı ve o dönem TRT 1 tarafından konserin görüntüleri defalarca yayınlandı.
Barış Manço aynı dönemde, 1991 yılında ses sanatçısı Zeki Müren, sinema sanatçısı Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit, yönetmen Osman F. Seden ve yazar Atilla İlhan ile birlikte devlet sanatçısı ünvanını kazandı.
Barış Manço, 5 Şubat 1992 tarihinde annesi Rikkat Uyanık'ı kaybetti ve Uyanık, Karacaahmet Mezarlığı'nda ebedi yolculuğuna uğurlandı.
1992 yılının sonlarına doğru "Mega Manço" albümüyle sevenlerinin karşısına çıkan Manço, "Ayı" adlı şarkısıyla yeniden çocukların gönlünde taht kurmayı başardı. Ayrıca dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e atıfta bulunan "Süleyman" adlı şarkısıyla da siyasete komediyle karışık eleştirel bir yaklaşımda bulundu.
1993 yılında Milliyet Gazetesi'nde "Oku Bakiim" başlığıyla konularını günlük hayattan alan köşe yazıları yazmaya başladı ve 1995 yılına kadar yazmaya devam etti.
1994 yerel seçimleri öncesinde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden gelen yoğun ısrar üzerine Kadıköy Belediye Başkan adayı oldu. Naif kişiliği nedeniyle kendisine güvenenleri kırmak istemedi; ancak hümanist kişiliği nedeniyle siyaseti bir türlü sevemediği, sağın ya da solun bir temsilcisi olmak istemediği için bu işin ona göre olmadığını fark etti. Rahatsızlığını öne sürerek yaklaşık 10 gün sonra adaylıktan çekildiğini ve siyasetle iç içe bir yaşamın kendisine göre olmadığını söyledi.
28 Şubat 1995'te "Müsaadenizle Çocuklar" albümünü yayınlayan Manço, önemli bir projeye imza atarak 90'lı yılların en ünlü popçularını bir araya topladı ve albümün çıkış şarkısına Taksim Meydanı'nda çok özel bir video klip çekti. Manço'ya şarkıda ve klipte Ajlan, Burak Kut, Hakan Peker, Jale, Mine, Nalan, Soner Arıca, Tayfun, Ufuk Yıldırım ve Grup Vitamin eşlik etti.

1995 yılında yeniden bir Japonya turnesine imza atan Manço, burada yine büyük bir başarı elde etti. 8 gün gibi kısa bir sürede Japonca dersleri alan ve konserde izleyicilerle sohbet edebilecek, hatta espri yapabilecek nitelikte Japonca öğrenmesiyle büyük hayranlık uyandırdı. Konser kayıtlarının bir kısmı 1996'da albüm haline getirildi ve "Barış Manço Live In Japan" albümü yayınlandı.
1998 yılında, 40. Sanat yılını baştan sona anlatacağı özel bir şarkı hazırladı ve adını "40. Yıl" olarak belirledi. Şarkının bestesini yapmış olsa da sözlerine ilişkin henüz kafasında tam bir ilerleme kaydetmemişti. Şarkı, aynı zamanda "Kaplumbağa'nın Öyküsü" adlı bir projede yer alacaktı, ancak Emre Plak'ın isteğiyle projenin adı "Mançoloji" olarak değiştirildi. Hayranlarından gelen istekleri değerlendiren Barış Manço, yıllar önce kaydettiği şarkıları yeniden düzenlemek için stüdyoya girdi.
9 Eylül 1998 tarihinde 40. Sanat yılında kariyerinin son konserini İzmir'in Karşıyaka ilçesinde verdi.

Aramızdan fiziksel olarak ayrılmasından 48 saat önce Star TV'ye özel bir röportaj verdi ve Mançoloji albümünü sevenlerine tanıttı, 40 yıllık sanat yaşamını değerlendirdi. 31 Ocak 1999'u 1 Şubat 1999'a bağlayan gece kalbine yenik düştü. O gece ondan son kalan anı Moda'daki köşkünde masanın üzerine bıraktığı Ssangyong marka jipinin anahtarı ve Nokia 8110 marka ve model cep telefonuydu.
1988 yılında yazdığı "Ömrümün Sonbaharında" şarkısının "Hala bitirmediğim bir yarım şarkım kaldı" dizelerinde öngördüğü üzere 40. Yıl adlı şarkısının sözlerini tamamlayamadan aramızdan fiziksel olarak ayrıldı ve "Ne Ola Yar Ola" şarkısında söylediği üzere "yaşam denen uykudan" uyandı.

