Barış Manço "Ve"

Barış Manço, 1970'te Fransa'da yeni bir grup kurdu. Değişik milletlerden müzisyenlerin bir araya geldiği bu grupla Küçük Bir Gece Müziği, Derule ve Dağlar Dağlar kaydedildi.
Mounire Gatthas bateride, Okan Tunca basgitarda, Johnattan Glemser ise gitarda üçlü grubu oluşturmuştur. Barış Manço bu grupla, Türkiye'de Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi'ni kapsayan bir turneye çıkmıştır. Mersin, Malatya, Şanlıurfa, Kayseri ve Trabzon'un da aralarında bulunduğu birçok şehirde sahne alarak tam 52 konser vermiştir.
Bu grup hakkında Barış Manço şunları söylüyor: "1968-1969'da Kaygsızlar'la çalışmamızdan sonra onların Avrupa'da kariyer yapmaya yanaşmayışları beni yeni baştan Avrupa'da yabancı bir grupla çalışmaya itti ve o bahsettiğim bir İngiliz, bir Amerikalı, bir Tunuslu ve bir Belçikalı'dan oluşan "Barış Manço Ve" adını verdiğim grubu kurdum. O grupla 1970 yılında çalıştık.
Dört ayrı ülkenin kültüründen gelen müzisyen, dört ayrı çalışma tavrı ve müzik anlayışı getirdi. Bunun harcı içerisinde bir sürü şey öğrendim. Bugün hiçbiri müzikle uğraşmıyor onların. Biri Hindistan'a gidip kaldı sonra Amerika'da halıcı dükkanı açtı. Biri Londra'da zaten çok soylu ve varlıklı bir ailenin oğluydu ense yapıyor. Belçikalı olan arkeoloji profesörü oldu. Galiba bir tek o Tunuslu İsveç'te ara sıra bazı programlarda davul çalıyormuş... Onlarla gerçek bir Anadolu turnesi yaptık.
Malatya'daydık grupla ortak dil olarak Fransızca ve İngilizce konuşuyoruz aramızda. İndik minibüsten şehre aletleri yerleştireceğiz. Birkaç delikanlı çevirdi etrafımızı: "Aboo cano manco gongo..." gibilerinden bir takım sesler çıkarmaya başladılar. Benim Manço'ya biraz "cango ringo camango" karıştırmışlar... O zamanın kovboy filmleri var İtalyan westernleri falan, onlarla karıştırdılar herhalde. Ben "Ne diyorsun kardeşim?" dedim. "Anaa Türkçe konuştu aboo!" dediler. "Aferin gavura, ne güzel Türkçe şarkı söylüyor" diye konserde bağırıldığını hatırlarım ben. Uzak bazı kasabalarda ben bayağı zorlandım kendimi kabul ettirene kadar. "Ben Türk'üm işte aynı kültürden geliyoruz" falan dediğim zaman "Yok abo sen Türkçe'yi iyi öğrenmişsin aferin gavursun mavursun ama seni sevdik gayri..." cevabını alıyordum...

