Güneri Cıvaoğlu

Barış Manço İçin...

İşte... Barış Manço da göçtü. Gitti. Sıradışı bir adam, usta sanatçı, üstün zekaydı. Kelimenin dolu anlamıyla, duygulu ve "iyi" insandı. Yaşamı ciddiye alır. Nükte ve bilgelikle demlerdi. Birkaç ay önceydi, onunla, en son maestro Yoel Levi'nin ve bazı orkestra sanatçılarının onuruna verilen yemekte yan yan oturuyorduk.

Birkaç ay önceydi. Sağımda uzun saçları, dudaklarından çenesine inen kır bıyıkları, parmaklarındaki gümüş yüzükleri, ilginç bilezikleri ve güleryüzü ile Barış Manço... Solumda ise, sanki Manço'nun bir bakıma kopyalanmışı ya da ikiz kardeşi Amnon Veinstein... Onun da çenesine inen kır bıyıkları, her biri ayrı mesaj taşıyan gümüş yüzükleri, bilezikleri... İkisi, Uzakdoğu felsefesine, yüzüklerinin ve bileziklerinin o felsefedeki ifadelerine uzanan hoş bir sohbete daldılar. Barış Manço, belki de yazın, Amnon Veinstein'ın İsrail'deki keman yapım atölyesine gidecekti. Dünyanın bu en değerli kemanlarını okşayabilecekti.

Ne yazık ki gidemeyecek... Hangimiz ileriye dönük projelerimizin, programlarımızın menzili kadar yaşama sahip olduğumuza eminiz ki... Manço'ya rahmet, onu sevenlere başsağlığı diliyorum.

MİLLİYET, 02.02.1999.