Barış Manço'nun çocukları taksi şoförü mü?

Barış Manço ile ilgili medyada çıkan haberleri paylaşabileceğiniz, Barış Abi'mizin ve eserlerinin yeni nesile ne şekilde aktarıldığını tartışabileceğiniz medya forumumuz.

Moderatörler: barışhayranı, Mod

barışmançokolik
Profesyonel
Profesyonel
Mesajlar: 260
Kayıt: Pzr Haz 10, 2007 13:05 pm
Konum: bursa
İletişim:

Barış Manço'nun çocukları taksi şoförü mü?

Mesajgönderen barışmançokolik » Prş Ara 31, 2009 13:01 pm

Barış Manço'nun ölüm yıldönümü bugün. O, bu ülkede bir sanatçının gelebileceği en üst mertebeye gelmiş, halkın yüreğine otağ kurmuştu. "7'den 77'ye" herkesin sevgilisi olmuş, kavgasız, dövüşsüz, skandalsız bir ömrü çalışarak, yaratarak, üreterek geçirmişti. Sadece memleket dâhilinde değil dünyanın pek çok yerinde de bilinen, tanınan, sevilen bir sanatçımızdı Manço.
Bir gün çekip gitti bu dünyadan apansız. Geride "Dağlar Dağlar" kadar eseri, anıyı, gözü yaşlı insanı bırakıp gitti koca Barış Manço. Evinin önü yatır türbesine, evliyalara döndü o gece anımsayın. Binlerce yurttaş, genç-yaşlı, çocuk-büyük 1 haftaya yakın ayrılmadılar o evin önünden ve cenazesi ardında sanki koca bir ülke yürüdü.

Zor durumdalar
Sonra Nazım'ın dediği gibi oldu her şey; "En fazla 1 yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı" dediği gibi oldu yani. Barış Manço adı bellekler ve yüreklerde ince bir sızı, sesi, şarkıları dudaklarımızda nostaljik bir esinti kaynağı oluverdi.
Peki, Manço Ailesi ne oldu dersiniz. Bölük pörçük haberlerden, arada sırada çıkan havadislerden kırıntı bilgiler edindik hepimiz. "Zor durumdaydılar".
Çok borç vardı ve faizler işliyordu. Olabilir deyip geçemeyeceğimiz bir borçtu bu. 800 bin dolardı. Ama bakın bir süre sonra binen faizlerden milyonlarca dolara çıkmıştı borç. 10 sene içinde ne var ne yok satıldı. Araba, ev ve antikaların hepsi gitti ama borç nedense kaldı. Lale Manço eşi feryat ediyor; "Bu yasal bir soygundur. Benim hakkımı koruyacak yasalar nerede? Etimiz kemiğimizden soyuluyor, çocuklarım kendilerini emniyette hissetmiyor o yüzden de Amerika'dan dönemiyorlar" diyordu.

Benzin pompacılığı
Gerçekten de üzücü bir durumdu bu. "Büyük oğul Doğukan bu olaylar başladığında 17 yaşındaydı. Borç ile hayata başladı. Çocuk gözünü bununla açtı ve kaç yaşına geldi borçlar hala bitmedi. Doğukan ise ne yapacağını bilemiyordu. Okulu bitmiş, işe başlayacaktı. Türkiye'ye gelip bir işe girdiği anda maaşına hemen el koyacaklardı. Neyse ki borç ödendi bitti. O delikanlılar da babaları gibi dürüst, mert ve namuslu çocuklardı. Kimseye mihnet etmediler. Uzun yıllar Amerika'da taksi şoförlüğü, benzin pompacılığı bile yaptılar. Sonrasında radyoculuk, dergicilik, müzikle iştigal gibi çalışmaları da oldu. Yanlış bilmiyorsam Doğukan şu aralar Erzurum'da vatani görevini yapıyor. Batıkan ne durumda bilemiyorum. Peki, aranızda bilen var mı? Bu çocuklar dev bir sanatçının bize emaneti sayılmaz mı? Durumlarını olsun bilmemek bizi
utandırmalı mı utandırmamalı mı?

savaş ay