'' derdi var dağların,dağlar öldü,ağlarım''
Sevgi ve hoşgörünün belki de en güzel seslerinden biriydi Barış Manço,soğuk bir 1999
şubatında aramızdan ayrılmıştı.
Bıyıkları,hiç kestirmediği saçları,yüzükleri,giyim ve kuşamıyla ''karizma'' eksiği olan bir ülkede
büyük bir sanatkardı.Sanatçı nasıl olmalı;diye ? soruyoruz çoğu zaman,işte iyi sanatçıya büyük
örnek Barış Manço'dur.
Çocukların abisi,yaşlıların kardeşi olmak herkese nasip olmaz ama Barış Abi'mize bu güzellik
nasip olmuştu.O'nun Hak'ka yürüdüğü o tarihte on beş yaş ortalarında,hayatı yeni anlayan,içinde fırtına
lar kopan bir çocuktum,aşkı belki de bir üveyikten yeni satın alıyordum.Ve sırılsıklam aşık olmaya
da o şarkılarla başlıyordum ''iki küçük kol düğmesi'' ''can bedenden çıkmayınca'' ''unutamadım ne olur
anla beni'' ''gülbebeğim'' diyerek gidiyordu bu aşk hikayesi.Aşıksın işte,için içine sığmıyor,ve dudağında
yılların eskitemediği şarkılar ve şarkılar da saklı olan sevdalar.
Her şarkıda toplumsa bir mesaj vermek zordur ama Barış Manço şarkılarında hep bir mesaj saklıdır.
''sarı çizmeli mehmet ağa,bir gün öder hesabı'' gibi...
Ve yine eskimeyen türkülerimizi ve eserlerimizi Barış Manço batı saundunda yorumlayarak genç
nesile sevdirmiştir.Bu türküler ''havada bulut yok'' ''gesi bağları'' ''gamzedeyim'' ''estargon kalesi''
''genç osman'' ''ayrılık'' ''uzun ince bir yoldayım'' gibi bir çok eser onun ses ve yüreği ile hayat bulmuştur.
Tabiki aşıkların yüreğinde ''unutmadım ne olur anla beni'' şarkısının apayrı bir yeri vardır.
''yıllar ikimizden de çok şeyler götürmüş
sen yeni yuva kurarken,beni paramparça bölmüş
gözlerimde yaş,kalbimde sızı,unutmadım seni
unutamadım,unutamadım ne olur anla beni''
Ve ''gülpembe'' eseri,herkesin yüreğinde taşıdığı bir şarkıdır.Ve türk geleneklerini anlatan bir hikaye
''sakız hanım ve mahur bey'' insanı alıp geçmişe,osmanlı beyefendisi ve hanımefendilerine götüren bir
hikayedir.
Barış Manço yaşarken büyük işler içerisinde olan bir sanatçıydı gerçek bir ''devlet sanatçısı'' idi.
Barış Manço'ya göre, Türkiye'nin de bulunduğu konumun kesin bir sınırlaması yoktur. Türkiye, doğudan bakıldığı zaman batıda, batıdan bakıldığı zaman da doğudadır. Bu konudaki duygularını ise, Japonya konserinde 20.000 Japon'un Türk bayrağı çıkartıp sallamasından televizyon başındaki insanımızı duygulandırmıştı.
Ekranlarda ilk ve örneği olmayan programlar onun eseri idi.Çocuklar onun programları ile özgüvenlerini kazandılar,
onlar ''adam olacak çocuklardı'' ve biz bu programlarla büyüdük.Yine yaşlılarımız ''ikinci kahvaltı'' ile
onun programlarında kendilerini buldular.Ve ''dönence'' farklı bir dünya belgeseli olarak ekranlara geldi.
Dünyayı gezdi belki Barış Manço ama Japonların yeri onda farklıydı ve Japonlar onun en büyük hayranlarıydı.
Barış'ı anlamak belki de günümüz gençlerinin yapması gereken en önemli olgulardan bir tanesi,
şöhretin yıpratmayıp,yücelttiği,örnek gösterdiği birisini çok iyi anlamak.Sadece şarkılarını dinleyip
geçmek değil,o şarkılardaki mesajları kavramak ve uygulayabilmek.
Her gün televole kültürünün esir aldığı ekranlarda,kutsal olan evliliklerin bile reklam olarak kullanıldığı
malzeme yapıldığı ortamlarda Barış Manço sevgisi taşıyan ve onun şarkılarını ve hayatını örnek alanlara
ne mutlu.Sanatçı için önce toplum ve ülkesi gelmeli,sonra kendisinin insanlığa ne kattığı,işte en güzel
örnek,Barış Manço.Türk,örf,adet ve geleneklerine bağlı,o değerleri taşıyan,yeni nesillere aktaran
bir değer.
Ben bütün radyo programlarımı onun unutulmaz şarkıları ile kapattım ve yine öyle yapmaya devam edeceğim,
Ve bu yazıyı da Barış Abi'nin seslendirdiği iki eserin sözleri ile sonlandırmak en uygunu olacaktır şüphesiz.
''yıllarım geçer,güz yaz olur,barış bir toprak olur''
''kim aramış,kim bulmuş dertlerine çare,ölüm Allah'ın emri ayrılık olmasaydı''
Rahat uyu Barış Abi....seni çok özlüyoruz ...
KASIM ALPER ÖZDEMİR-ANAYURT GAZETESİ
www.kasimalperozdemir.com
