Gülpembede ki o Müthiş Aranın sırrı ne ?
Moderatörler: barışhayranı, Mod
Gülpembede ki o Müthiş Aranın sırrı ne ?
Arkadaşlar sizlere bir şey sormak istiyorum daha doğrusu tartışmaya çağırıyorum sizi...
hani gülpembenin
Güz yağmurlarıyla.....
bizim iller sessiz....
Dudağımda son bir türkü.....
dedikten sonra bir solo müziğe giriyor.
Sizce o arayı o şarkıya neden vermiş olabilirler ? Acaba orada ne anlatılmak isteniyor... yoksa şarkının süresinin uzaması içinmi yapılmıştır.. Bütün yorumlara açığız... şimdiden teşekkürler...
hani gülpembenin
Güz yağmurlarıyla.....
bizim iller sessiz....
Dudağımda son bir türkü.....
dedikten sonra bir solo müziğe giriyor.
Sizce o arayı o şarkıya neden vermiş olabilirler ? Acaba orada ne anlatılmak isteniyor... yoksa şarkının süresinin uzaması içinmi yapılmıştır.. Bütün yorumlara açığız... şimdiden teşekkürler...
- Darklich
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 66
- Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 00:45 am
- Konum: Güllerin Kırmızı ve Pembe Actığı Bir Yerden...Kırklareli
Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
Trak Kuzgunu
Darklich yazdı:Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
Yorumun ve bilgilerin için çok teşekkür ediyorum. Bende barış Abi gibi klavye çalıcısıyım, o arayı kendim çalarken anlatılması güç sadece yaşanabilecek duygular hissediyorum.
Sanki gözlerim kapanıyor böyle aklımda bazı şeyler geçiyor. sayın Ahmet Günvenç nasıl bir beste yapmışki gülpembeye insanı içinden etkiliyor...
Ah o remote-keyboard(keytar)dan bitanede ben alsam :)
tekrar teşekkürler arkadaşım... Başka yorumlarada açığız arakdaşlar...
Parçanın sözleri Barış Manço'ye, müzikleri Ahmet Güvenç'e ait. Ahmet Güvenç'in anlattığına göre, Ahmet Güvenç 1980 yılının eylül ayında anneannesini kaybetmiş. Ve onun anısına enstrümantal bir parça yazmış. Barış Manço'ya notalarını göstermiş. Barış Manço da "Yarın benim evimde toplanalım, bunu bir deneyelim." demiş. Ertesi gün, bu parçayı çaldıkları zaman Barış Manço'nun aklına yıllar önce kaybettiği babaannesi gelmiş ve üzerine onu anlatan sözler yazmış. Ve böylece müthiş eser "Gül Pembe" ortaya çıkmış.
- fairground
- Forum Duayeni
- Mesajlar: 571
- Kayıt: Pzr Oca 04, 2004 00:58 am
- Konum: istanbul
Darklich yazdı:Flein arkadasim umarim birgün senin Gülpembe yorumunun kaydını dinleriz.Media bölümüne koyarsin.En kısa zamanda keytarda alirsin insallah .Bu arada nerde diğer arkadaşlar yaa..?Bu güzel parçaya yorumu olan yokmu başka?
walla Allah mı söyletti ne yaptı insallah arkadaşım, şimdi şu Öss ayağını bi atlatayım mutlaka gülpembe kayıt yaparım...
"dudağımda son bir türkü gülpembe,
hala hep seni söyler,seni çağırır gülpembe"
dizeleriyle bahsettiğin o aranın arasında bence iki nokta üstüste var:
yani, barış abinin keytarla çaldığı o bölüm dudağındaki türkünün ta kendisi...zaten bir konser kaydında hatırlarsanız o bölüm başladığında, "şimdi görelim işte ağır türk müziğini" diyor ve "ha ha hey hey hey" ünlemleriyle tam bir türkü havası katıyor parçaya....
yani bu şarkının içinde iki şarkı var aslında...düzenleme açısından bakarsanız tıpkı gesi bağlarında çalınan hüseyni selam gibi...ama şarkının iç şeklini ve anlamını düşünürseniz eşi benzeri olmayan bir terkip...
hala hep seni söyler,seni çağırır gülpembe"
dizeleriyle bahsettiğin o aranın arasında bence iki nokta üstüste var:
yani, barış abinin keytarla çaldığı o bölüm dudağındaki türkünün ta kendisi...zaten bir konser kaydında hatırlarsanız o bölüm başladığında, "şimdi görelim işte ağır türk müziğini" diyor ve "ha ha hey hey hey" ünlemleriyle tam bir türkü havası katıyor parçaya....
yani bu şarkının içinde iki şarkı var aslında...düzenleme açısından bakarsanız tıpkı gesi bağlarında çalınan hüseyni selam gibi...ama şarkının iç şeklini ve anlamını düşünürseniz eşi benzeri olmayan bir terkip...
- ***barisfan_tarik***
- Gelişen Üye
- Mesajlar: 45
- Kayıt: Sal Eyl 12, 2006 13:17 pm
- Konum: Ankara / Çankaya / İncek
- İletişim:
Darklich yazdı:Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
Darklich arkadasimin bu guzel yorumu uzerine baska ne dene bilir ki?
sadece su kadarini soyleyeyim. bu kisim, sadece klavyeyle, yani elektronikle degil de, ayni zamanda flut keman karisimi ile de gayet guzel cikiyor...
- fairground
- Forum Duayeni
- Mesajlar: 571
- Kayıt: Pzr Oca 04, 2004 00:58 am
- Konum: istanbul
- manco halil
- Profesyonel
- Mesajlar: 316
- Kayıt: Pzr Haz 11, 2006 15:09 pm
- Konum: BARIŞ"IN VE SEVGİNİN BOLCA OLDUĞU YERDEN..
ds
merhabalar bu sadece gülpembede degılkı ..hemen hemen bütün sarkılarında var bu bence barış abının müzisyenlık kımlıgını ortaya cıkarıyor yanı sadece söz yazıp sölemıyor müziklerinide kendı yapıyordu ..bırde barış abının ..müzikleri cok uzundur....en uzun müzikli sarkısıda sehrazattır..sevgı ve barışla kalın..
halil
- gokhankaraduman
- Profesyonel
- Mesajlar: 226
- Kayıt: Prş Oca 26, 2006 16:47 pm
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Bu güne değin Mix forumlarında ilk defa bu kadar seviyeli bir paylaşıma şahit oldum hepinize teşekür ederim.
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Gökhan Karaduman
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin
Barış ve Sevgi Derneği - İstanbul sorumlusu
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Gökhan Karaduman
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin
Barış ve Sevgi Derneği - İstanbul sorumlusu
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin Barış ve Sevgi Derneği
İstanbul Sorumlusu
Gökhan Karaduman
0535 744 78 68
http://www.barismanco7-77dd.com
www.gokhankaraduman.net
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin Barış ve Sevgi Derneği
İstanbul Sorumlusu
Gökhan Karaduman
0535 744 78 68
http://www.barismanco7-77dd.com
www.gokhankaraduman.net
gokhankaraduman yazdı:Bu güne değin Mix forumlarında ilk defa bu kadar seviyeli bir paylaşıma şahit oldum hepinize teşekür ederim.
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Gökhan Karaduman
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin
Barış ve Sevgi Derneği - İstanbul sorumlusu
Gerçekten 40 yıl düşünsem bu konuyu ben burada açamazdım, sürekli o müzik girer düşüncelere dalarız ama hangi birimiz o müzik esnasında dalıp gitmez ki, bir düşünün sanatçı eserini kime yapar ?
Ya sevgilisine, ya eşine dostuna yada kurda kuşa ... Bu beste ilahi tarzında olmuş, insan dinledikçe biraz daha hüzünleniyor. Dönencede, Unutamadımda, Allahım Güç Ver Bana, Hayır,Can Bedenden Çıkmayınca, Anlıyorsun DEğil mi'de daha saymam gerekiyorsa 40-50 parça saymam lazım. O aralarda sololar varya, birde sonlara genelde ekleme yapar, fakat hiç biri bu saydığım parçalar kadar olamamıştır.
Barış Manço o genç yaşında kendinden de büyük besteler yapmış, aslına bakarsanız kendini aşmışlığın ifadesi Barış Manço'yu bugun hangimiz anlayabiliyor ki hala !
O zamanlar (isim vermemeyeyim) , sanatçılar "laylaylom" yaparken, Barış abimiz Gülpembe gibi bir çok beste yapmış.
Bugun Barış Manço'yu sadece Gülpembe 'den tanıyan bir insanla bile oturup muhabbet ettiğimde, o yüceliğin farkına varabiliyor. Belki bu kadar pazar malı olmasınada gerek yoktu, biz onu nerde olsa söker alırdık
Pazar malı: Müzik piyasasında kolayca bulabilmek, isim edinilmiş olmak ...
harlemci yazdı:gokhankaraduman yazdı:Bu güne değin Mix forumlarında ilk defa bu kadar seviyeli bir paylaşıma şahit oldum hepinize teşekür ederim.
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Gökhan Karaduman
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin
Barış ve Sevgi Derneği - İstanbul sorumlusu
Gerçekten 40 yıl düşünsem bu konuyu ben burada açamazdım, sürekli o müzik girer düşüncelere dalarız ama hangi birimiz o müzik esnasında dalıp gitmez ki, bir düşünün sanatçı eserini kime yapar ?
Ya sevgilisine, ya eşine dostuna yada kurda kuşa ... Bu beste ilahi tarzında olmuş, insan dinledikçe biraz daha hüzünleniyor. Dönencede, Unutamadımda, Allahım Güç Ver Bana, Hayır,Can Bedenden Çıkmayınca, Anlıyorsun DEğil mi'de daha saymam gerekiyorsa 40-50 parça saymam lazım. O aralarda sololar varya, birde sonlara genelde ekleme yapar, fakat hiç biri bu saydığım parçalar kadar olamamıştır.
Barış Manço o genç yaşında kendinden de büyük besteler yapmış, aslına bakarsanız kendini aşmışlığın ifadesi Barış Manço'yu bugun hangimiz anlayabiliyor ki hala !
O zamanlar (isim vermemeyeyim) , sanatçılar "laylaylom" yaparken, Barış abimiz Gülpembe gibi bir çok beste yapmış.
Bugun Barış Manço'yu sadece Gülpembe 'den tanıyan bir insanla bile oturup muhabbet ettiğimde, o yüceliğin farkına varabiliyor. Belki bu kadar pazar malı olmasınada gerek yoktu, biz onu nerde olsa söker alırdık
Pazar malı: Müzik piyasasında kolayca bulabilmek, isim edinilmiş olmak ...
Bu laylaylomcular başını İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur'un çektiği arabeskçiler kervanı mı?
Yoksa batıdaki heavy-metalciler mi?
- fairground
- Forum Duayeni
- Mesajlar: 571
- Kayıt: Pzr Oca 04, 2004 00:58 am
- Konum: istanbul
fairground yazdı:açıklama eklemiş bir de göz kırpmışsın ama...
bu sevimlilikler teselli olmuyor yazdığın "kelime"ye.
Sen kafayı taktın bana, niye ise ?
Neyse ben bildiğimi okumaya devam ederim, Sezarın hakkı Sezar'a .
"kim batı, kimi doğu
kuzey güney hepsi doğru
kim seçerki bozuk yolu
eğri eğri doğru doğru
Benim yolum bana doğru
Geç desende geçermiyim
Eğri eğri, doğru doğru eğri büğrü ama yinede doğru"
Ben yazdım açıklamaya, istersen güzel kardeşim orayı oku, konu çok güzel di, bende yazmaya değer bulduğum düşüncelerimi yazdım.
Ayrıca laylaylomculara gerçekten ayıp olacağından isim veremiyorum !
Darklich yazdı:Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
albumdeki kayit da remote keyboard yoktur,
o sadece klip de estetik dursun diye kullanildi,
ayrica soloyu Nejat Tekdal calmis...
kesinlikle katılıyorum ve Barış Manço'nun diğer parçalarına da bakıldığı zaman ara melodiler olduğunu görürsünüz(estergon kalesi,dönence,binboğanın kızı,kara sevda vb...)Darklich yazdı:Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
- Darklich
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 66
- Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 00:45 am
- Konum: Güllerin Kırmızı ve Pembe Actığı Bir Yerden...Kırklareli
mistrijah yazdı:Darklich yazdı:Dünya müzik tarihinin gerçek anlamda uyandığı yıllar olarak 50'li yıllari yani bir bakımada rock tarihinin başlangıcı olarak kabul edersek günümüze kadar gelen birçok unutulmaz parçada ara solo ezgiler her zaman olmuştur.Bunda özellikle gitar,elektro gitar ve klavyenin kuvvetli vuruşları her zaman etkili olmuştur.
Bu akımın Türkiyedeki önemli temsilcisi unutulmaz sanatçımız Barış Manço'da kimi parçalarında bu ara sololara yer vermiştir.Bunlardan biriside gelmiş geçmiş en güzel unutulmaz parçalarından birisi "Gülpembe" dir.
Gülpembe yi Barış Manço babaaanesi için yazdığını daha önce bu forumda bir arkadaşımız belirtmişti.Parça bir bütün haliyle bir sevdiğine hüzünlü bir son yolculuk şiiri gibidir.En içten, en temiz sözlerle yazılmış yine havasına çok yakışmış bir besteyle canlandırılmıştır.
Barış Manço özellikle gitar ve klavye konusunda usta bir sanatçıydı ve kimi parçalarında sololara dikkat çekmesini başarıyla sağlıyordu.1975-1985 arası bir dönemde çıkan albümlerini değerlendirirsek bunların arkasında özellikle kullanılan enstrümanların markası ve modeli dikkatimizi çeker.Bunlardan biri olan Sözüm Meclisten Dışarı albümünde de arka kapağında Nejat Tekdal-MOOG SONIC SIX,EMS SEQUENCER
BARIŞ MANÇO-Fender Rhodes Piano,
Minimoog,
Arp Omni 2 Polyphonic,
Roland SH 3 A,
şeklinde özellikle belirtilmişti.Bunlar döneminin ünlü sanatçıları tarafından kullanılan üstün enstrümanlardı.Bu albümde de en güzel şekilde kullanılmıştı.işte Barış Manço Gülpembe parçasının ara solo kısmında bunlardan biri olan ingilizcede "remote-keyboard" olarak bilinen bir klavye ile bu ara soloyu çalmaktadır.Klipte de açık bir şekilde parçanın bu bölümünün icrası görünmektedir.Ve bu sayede Barış Manço bir daha asla orijinalinin aynen aranje edilemediği bir eser ortaya çıkarmıştır.Hangi düzenlemeye bakarsanız bakın parçanın orijinal enstrümanlarının o muhteşem uyumu geri gelmemiştir.
Özetlersem bahsedilen ara solonun kendine göre gizli bir anlam taşımadığını ben düşünmüyorum.Parçanın bu kısmı bütüne hakim olan duygusallığın sanatçı kimliği içinde taşarak o bilindik rock isyanı şeklindedir.Ve Sevgili Barış Manço her zaman yapmıştı bunu ki yine bize klavyenin titrek sesini bir daha kulaklarımızdan gitmemek üzere vermiştir.
Flein Arkadaşıma Sevgilerimle
albumdeki kayit da remote keyboard yoktur,
o sadece klip de estetik dursun diye kullanildi,
ayrica soloyu Nejat Tekdal calmis...
Evet remote keyboard sadece estetik amaçlı konulmuş.Mini moog masaüstü bir klavyedir zaten.Ama Barış Mnaçoyla Nejat Tekdal işbölümü yapmışta olabilirler.Sonuçta hatalı birseyler yazılmamıştır plak baskısında?
mistrijah yazdı:
Evet remote keyboard sadece estetik amaçlı konulmuş.Mini moog masaüstü bir klavyedir zaten.Ama Barış Mnaçoyla Nejat Tekdal işbölümü yapmışta olabilirler.Sonuçta hatalı birseyler yazılmamıştır plak baskısında?
orada yani solo da isbirligi olamaz,
solo zaten bir kisi caliyor o da Nejat Tekdal,
sonra ki album de onun eksikligi bayagi his ediliyor,
zaten albumler ilerledikce tum eski Kurtalan Ekspresin eksikligi his ediliyor:(
her zaman unutmayalim ki Baris Manco ne kadar iyi soz ve sarki yazari olsa da
o sarkilari icra edecek hayata getirecek muzisyenler olmadiginda bu is olmuyor..
ve bu super muzisyenleri unutmayalim,
o sarkidaki gizli kahraman Nejat Tekdal,
2025 ve Donenceyi hayata getiren yine ayni kisi...
her zaman Ahmet Guvenc, Caner Bora ve Celal Guven de super...