1 Şubat 1999’dan bu yana, gerek medya'nın, gerek gözü aç insanların rahat bırakmadığı kuklası olarak kullanılmaya başlandı rahmetli Manço.
7’den 77’ye Barış Manço severleri olur olmaz neşriyat olmuş dedikodu’nun takipçisi olmuşlardı.
Geçtiğimiz günlerde televizyonlarda, seviyesiz bulduğum programlarda rahmetliyle ilgili manşetler yer alıyordu.
Antakya’dan getirilmiş olan 9 yaşında bir çocuk, Barış Manço olduğunu iddia ediyordu.
Hiç gelmediği moda semtinde evini bulmuş, tekeri patlak arabasını tanımıştı.
Çok saygı duyduğum yazarımız olan Leyla Işık hanımla bu konuyla ilgili görüşmeden sonra Savaş Manço’yla iletişim kurulmuştu.
Kendisi bu çocuğu doğumundan bu yana tanıdığını, ve bu türde olan haberlerin çıkmasının doğru olduğunu ifade etmiş, belirtmişti.
Birilerinin konuşması, açıklama yapması bekleniyordu demek ki.
Uzmanlar, doktorlar rahmetlinin ölüm sebebiyle ilgili tıbbi incelemeler (otopsi) yapmadıklarını, ölümüyle ilgili rapor hazırlamadıklarını biliyoruz.
“Kalp krizi” başlığına sığınarak bir ömrü böylesine kesip atmak bir Barış Manço severin işi değildir. Asıl, “Barış Manço öldürüldü mü yoksa?” sorusunu sormak lazım.
Ve işin doğrusu Lale hanım'ın hala Manço adı altında açıklama yapmasına tahamül edemeyenlerden sadece birtanesiyim.
Halkın dev gibi gördüğü Barış Manço’yu ölümünden sonra hiç yaşamamış kabul etmemiz isteniyor gibi.
Barış Manço’nun oğulları Doğukan ve Batıkan’ın (Bu isimler Doğu ve Batı ülkeleri Barış içinde yaşasın mantığıyla verilmiştir kendilerine) televizyonlarda görülmediğini, reklam yapmadıklarına saygı duyduğumu belirtmek isterim. Kulak asmamak belki de en iyi silahtır. Bizim yapamadığımız budur zamanla.
Dedikodu’ya yenik düşen bir toplum olmamak lazım.
“Lahburger” adlı eserinde “Bu öykü böyle gider, başı sonu bilinmez, bilinen şeyler ise, her zaman söylenmez” sözlerini ifade ediyor.
Biz bilmediğimiz bir hadisseyi ve olayı bilmiş kabul edeceksek, rahmetliyi hiç anlamadık demektir.
Bir diğer eserindeyse “Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı” deşifrelemesi yer almakta.
Yani, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’nın kim olduğu da belli değil. Yerine göre bende olabilirim, sizde.
Bu hesabı, bu dedikoduyu açıklığa kavuşturacak Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’yı merak ediyorum işin doğrusu. Bu hesap ödensin ve kapansın.
Hak edenlere ibret dolu bir eseri olan Halil İbrahim Sofrası'nda kaleme alarak yorumladığı “Para Pula ihtişama aldanıp kanma dostum, İçi boş insanların bu dünyada yeri yok” cümlesini iletmek istiyorum.
Güzel ve sevindirici tek haberse Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün rahmetlinin köşküyle ilgili yaptığı açıklama oldu.
Halk Bankası’nın elinde olan Moda’daki köşkü 10 yıllığına Barış Manço Müzesi olacak. Verdiğimiz mücadele yıllar sürsede kazanıyoruz sonuçta.
Barış Abimizin kültürünü, eserlerini, sevgisini, onun mirasına sahip çıkmaz bizim elimizde.
Kezban adlı eserindeyse "Beceriksiz kişi sağa sola bakınıp da düz ovada yolunu şaşırır, dünya'nın hali böyle"'sözleriyle güzel bir açıklama yapmış oluyor
Kesip atmak, biz ince ruhlu saygın insanlara yakışmaz! Düz ovada şaşırmayalım derim ben.
Mücadeleye devam!
Değerli Barışsever Birkardeşimiz Düşüncelerini Böle Dile Getirmiş Mucadeleye Devam...
BARIŞ İÇİN MÜCADELE...
Moderatörler: barışhayranı, Mod
- km_manco1325
- Demirbaş Üye
- Mesajlar: 514
- Kayıt: Cum Ağu 03, 2007 16:44 pm
- Konum: www.kurtlarvadisi.az
- İletişim:
- gokhankaraduman
- Profesyonel
- Mesajlar: 226
- Kayıt: Prş Oca 26, 2006 16:47 pm
- Konum: İstanbul
- İletişim:
Sevgili suat sana ve yazının sahibine teşekkür ederiz
Barış ve Sevgi Dileklerimle
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin Barış ve Sevgi Derneği
İstanbul Sorumlusu
Gökhan Karaduman
0535 744 78 68
http://www.barismanco7-77dd.com
www.gokhankaraduman.net
Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin Barış ve Sevgi Derneği
İstanbul Sorumlusu
Gökhan Karaduman
0535 744 78 68
http://www.barismanco7-77dd.com
www.gokhankaraduman.net
- rapin_kizi__
- Rekortmen Üye
- Mesajlar: 2100
- Kayıt: Pzr Oca 07, 2007 23:44 pm
- Konum: kendi ütopyasından..
- İletişim:
BARIŞ İÇİN MÜCADELE...
Paylastigin icin tskler.