"Ahmet Bey'in Ceketi" parçasını dinlerken aklıma g
Moderatörler: barışhayranı, Mod
"Ahmet Bey'in Ceketi" parçasını dinlerken aklıma g
Barış Manço’nun Ahmet beyin ceketi parçasındaki “herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi” cümlesi çok manalı. Ceket ağırdır. Fiziksel olarak gömleğe göre daha ağırdır. Barış Manço aslında burada sorumluluktan da bahsediyor. Herkes gömlek giyerdi derken hayatta az sorumluluk almaktan bahsediyor. Kul Ahmet’in gömlek giymesi de hayatta daha fazla sorumluluk alması gibi bir anlama geliyor olabilir. Erken kalkıp giydiği ceketin yani üstüne aldığı daha fazla miktardaki sorumluluğu yerine getirmek için gerekeni yapıyor.
Bu şarkı bu kadar basit olamazdı. Her şarksında çok derin anlamlar var. O sadece basit bir sanatçı değil. Şarkılarının tamamı mesajlar içeriyor.
Kul Ahmet’in ceketinin konu komşuya dert olması ise tamamen çekememezliği ifade ediyor. Başarıyı çekemeyenlerin bunu kendine dert etmesi. Herkesin gömlek giymesinden kastı herkesin hayatını üzerine sorumluluklar almadan geçiriyor olması.
Bu deyim halk arasında da vardır. Bir sorumluluk almayı ifade etmek için “bir şey şapkasını takmak” yada “ bir şey gömleğini giymek ” tabirleri kullanılır. Barış Manço da bu parçasında sorumluluk alarak gereklerini yerine getirmek ve hayatta başarılı olmakla alakalı mesajlar veriyor.
Şarkının sonundaki ceket ile cenazeyi eşleştirmesi dünyada kazanılan dünya malının dünyaya hizmet için kullanılması gerektiğine dair bir mesaj niteliğinde. “Meğerse tüm keramet ceketteymiş be Ahmet” derken de dünya üzerinde saygınlık kazanmanın ölçülerinden birisinin dünyevi varlığa sahip olmak gerekliliği olduğunu ifade ediyor. “Barış’a sorar isen sen bu yolda devam et” derken “doğru bildiğin yoldan şaşma” diyor aslında.
Hazırladığı klipte hep doğal yaşantısı içindeki insanları kullanmış. Pazarda alışveriş yapan yada bir şeylerle uğraşan insanlar. Yada hiçbirşey yapmadan kahvede oturanları kullanmış. Rol yapanlar yok. Herkes kendi halinde. Nasipten-kısmetten bahsediyor.
Onun yapabildiği kadar geniş bilinçli insan kitlelerini coşturabilen birisini daha bilmiyorum. Teknolojinin, bilimselliğin simgesi olan Japon’ları hop hop hoplatan, onların düşkünlük derecesinde hayranlığını kazanan Barış Manço, bu başarısı ile Geo Dergisinin 2007 yılı sayılarından birisinde uzunca bahsedilen Bilgelik yazısındaki tanımlara birebir uyuyor. İnsanlar tarafından beğenilmek, bilgelerin en kolay fark edilir özelliklerinden birisidir. TRT Tarafından kendisi için hazırlanan belgeselde diyor ki “ben şarkılarımın hemen hepsini yollarda yazarım”. Demek ki onun ilhamı yollarda geliyor. Araba kullanırken, otobüste yada trende şarkı yazarmış. Bunun anlamı bence şudur ki, aklınıza bir şeyler gelmesini istiyorsanız yolculuğa çıkın. Mekan değiştirin. Mekan değiştirirken aklınıza muhakkak yeni fikirler gelecektir. Aklınıza gelenleri de yazın. Aklınıza bir şeyler gelmesinin en etkili yöntemi seyahat etmek, yolculuklar yapmak belki de.
Farklıydı. Kendisi için yapılan belgeselde de ifade edildiği gibi çok geniş kitlelere hitab etmek için ya tüm kitleler kendilerinde ondan bir parça bulmalıydı yada tüm kitlelerin özenebileceği özellikleri kendisinde bulundurmalıydı. Sanıyorum O, tüm kitlelerin özendiği özellikleri kendisinde barındırdı. Aynı zamanda birçok dil konuşarak kitlelerin özelliklerini kendisinde topladı.
Bilimsel çalışıyormuş. 1962 senesinden beri gazete ve dergilerden oluşan bir müzik arşivi yapmış kendisine. Belgesel hazırlandığı zaman 60 cilt birikmiş. Kendi kendisine sağlam bir arşiv oluşturduğu kanısında. Sistematik ve disiplinli çalışıyor.
Kliplerine çok önem vermiş. Ahmet beyin ceketi parçası için 2 klip yapmış. İlk klip durumu anlatmaya pek yeterli değil. Bu nedenle aynı şarkı için tekrar klip çektirmiş. Sorarım bu zamanda hangi sanatçı aynı şarkı için 2 tane klip çektiriyor. O zamanlar daha mı kolaydı klip yapmak?
Bu şarkı bu kadar basit olamazdı. Her şarksında çok derin anlamlar var. O sadece basit bir sanatçı değil. Şarkılarının tamamı mesajlar içeriyor.
Kul Ahmet’in ceketinin konu komşuya dert olması ise tamamen çekememezliği ifade ediyor. Başarıyı çekemeyenlerin bunu kendine dert etmesi. Herkesin gömlek giymesinden kastı herkesin hayatını üzerine sorumluluklar almadan geçiriyor olması.
Bu deyim halk arasında da vardır. Bir sorumluluk almayı ifade etmek için “bir şey şapkasını takmak” yada “ bir şey gömleğini giymek ” tabirleri kullanılır. Barış Manço da bu parçasında sorumluluk alarak gereklerini yerine getirmek ve hayatta başarılı olmakla alakalı mesajlar veriyor.
Şarkının sonundaki ceket ile cenazeyi eşleştirmesi dünyada kazanılan dünya malının dünyaya hizmet için kullanılması gerektiğine dair bir mesaj niteliğinde. “Meğerse tüm keramet ceketteymiş be Ahmet” derken de dünya üzerinde saygınlık kazanmanın ölçülerinden birisinin dünyevi varlığa sahip olmak gerekliliği olduğunu ifade ediyor. “Barış’a sorar isen sen bu yolda devam et” derken “doğru bildiğin yoldan şaşma” diyor aslında.
Hazırladığı klipte hep doğal yaşantısı içindeki insanları kullanmış. Pazarda alışveriş yapan yada bir şeylerle uğraşan insanlar. Yada hiçbirşey yapmadan kahvede oturanları kullanmış. Rol yapanlar yok. Herkes kendi halinde. Nasipten-kısmetten bahsediyor.
Onun yapabildiği kadar geniş bilinçli insan kitlelerini coşturabilen birisini daha bilmiyorum. Teknolojinin, bilimselliğin simgesi olan Japon’ları hop hop hoplatan, onların düşkünlük derecesinde hayranlığını kazanan Barış Manço, bu başarısı ile Geo Dergisinin 2007 yılı sayılarından birisinde uzunca bahsedilen Bilgelik yazısındaki tanımlara birebir uyuyor. İnsanlar tarafından beğenilmek, bilgelerin en kolay fark edilir özelliklerinden birisidir. TRT Tarafından kendisi için hazırlanan belgeselde diyor ki “ben şarkılarımın hemen hepsini yollarda yazarım”. Demek ki onun ilhamı yollarda geliyor. Araba kullanırken, otobüste yada trende şarkı yazarmış. Bunun anlamı bence şudur ki, aklınıza bir şeyler gelmesini istiyorsanız yolculuğa çıkın. Mekan değiştirin. Mekan değiştirirken aklınıza muhakkak yeni fikirler gelecektir. Aklınıza gelenleri de yazın. Aklınıza bir şeyler gelmesinin en etkili yöntemi seyahat etmek, yolculuklar yapmak belki de.
Farklıydı. Kendisi için yapılan belgeselde de ifade edildiği gibi çok geniş kitlelere hitab etmek için ya tüm kitleler kendilerinde ondan bir parça bulmalıydı yada tüm kitlelerin özenebileceği özellikleri kendisinde bulundurmalıydı. Sanıyorum O, tüm kitlelerin özendiği özellikleri kendisinde barındırdı. Aynı zamanda birçok dil konuşarak kitlelerin özelliklerini kendisinde topladı.
Bilimsel çalışıyormuş. 1962 senesinden beri gazete ve dergilerden oluşan bir müzik arşivi yapmış kendisine. Belgesel hazırlandığı zaman 60 cilt birikmiş. Kendi kendisine sağlam bir arşiv oluşturduğu kanısında. Sistematik ve disiplinli çalışıyor.
Kliplerine çok önem vermiş. Ahmet beyin ceketi parçası için 2 klip yapmış. İlk klip durumu anlatmaya pek yeterli değil. Bu nedenle aynı şarkı için tekrar klip çektirmiş. Sorarım bu zamanda hangi sanatçı aynı şarkı için 2 tane klip çektiriyor. O zamanlar daha mı kolaydı klip yapmak?
- eksensavaşçısı
- Üst Düzey Üye
- Mesajlar: 139
- Kayıt: Çrş Eki 13, 2004 00:40 am
Re: "Ahmet Bey'in Ceketi" parçasını dinlerken aklı
Reyhan yazdı:Herkes gömlek giyerdi derken hayatta az sorumluluk almaktan bahsediyor. Kul Ahmet’in gömlek giymesi de hayatta daha fazla sorumluluk alması gibi bir anlama geliyor olabilir.
Kul Ahmet'in ''gömlek'' giymesi mi,CEKET giymesi mi?
Re: "Ahmet Bey'in Ceketi" parçasını dinlerken aklı
eksensavaşçısı yazdı:Reyhan yazdı:Herkes gömlek giyerdi derken hayatta az sorumluluk almaktan bahsediyor. Kul Ahmet’in gömlek giymesi de hayatta daha fazla sorumluluk alması gibi bir anlama geliyor olabilir.
Kul Ahmet'in ''gömlek'' giymesi mi,CEKET giymesi mi?
bende onu dıyecektım ayrıca dogru yazmıssın ama bır sorun var...sen oznel olarak yorumlamıssın bazı yerlerı butune gore yorumlamamıssın yanı bazı bolumlere gore yorumlamıssın... o zaman kul ahmetın ceket gıymesının baska yorumu da olabılır...ornegın sırf ceketı gıymesının nedenı olarak kul ahmetı dıgerlerınden baska baska ayıran neden olarak gorebılırız...gunluk yasamda genelde sadece gomlekle baslanmaz degıl mı?gerısını anladınız bence orada kul ahmetın duzenlılıgınden bahsedıyor herkes gomlek gıyerken ahmet daha duzenlı olarak ısıne baslıyordu...(ya nasıp ya kısmet)ısıne ne kadar onem verdıgını gosterıyor
dıger yandan da uzerıne aldıgı ceketın dunya malı oldugunu dunya malının hayırlı ıslere vesıle olmasını ıstedıgını soylemektedır(bır kefen parası bulamadı mahallelı ahmet ceketını alıp yoksula kefen yapıyor) yanı sonucta ıkı anlam cıkıyor...yazarken aklıma bır sey daha geldı...ucuncu anlam bıle cıkıyor kımse calısmazken ahmet erkenden calısmaya koyuluyor parasını alnının terıyle kazanıyor ama mahallelı calısmazken para bulamıyor(bır kefen parası bulamadı mahallelı) ve sonunda ahmet yıne dunya malının onemsız oldugunu fakat calısmak gerektıgı temasını verıyor sızce yanlıs bır anlam cıkarmısmıyım? yanı tek bır mana cıkıyor ucunde de
En az "Kul Ahmet" kadar SADE ve ÖZdür "Ahmet Bey'in Ceketi" (Zaten o yüzden, çok şey söyelenebilir üzerine)
Kul Ahmet'in hayatında da önemliydi "hem dünya, hem ahiret"in yeri, Ahmet Bey'in hayatında da...
Kul Ahmet de "aynı kişi" idi, Ahmet Bey de...
Ve O, "Helal-haram düşünmeden servetini artırmanın" değil, "helal kazanıp hayra harcamanın" derdinde idi...
Oldukça sade, sade olduğu kadar da özde olan Barış şarkılarından biri, Ahmet Bey'in Ceketi... "Dört Kapı" gibi Barış şarkılarına omuz, "Dıral Dede'nin Düdüğü" gibilerine sırt vermiş olduğunu düşünürsek, mesajlar daha da netleşiyor sanırım...
Teşekkürler Reyhan
Kul Ahmet'in hayatında da önemliydi "hem dünya, hem ahiret"in yeri, Ahmet Bey'in hayatında da...
Kul Ahmet de "aynı kişi" idi, Ahmet Bey de...
Ve O, "Helal-haram düşünmeden servetini artırmanın" değil, "helal kazanıp hayra harcamanın" derdinde idi...
Oldukça sade, sade olduğu kadar da özde olan Barış şarkılarından biri, Ahmet Bey'in Ceketi... "Dört Kapı" gibi Barış şarkılarına omuz, "Dıral Dede'nin Düdüğü" gibilerine sırt vermiş olduğunu düşünürsek, mesajlar daha da netleşiyor sanırım...
Teşekkürler Reyhan
kulahmet'in ceket giymesi maddi açıdan mahallelinin gözüne batıyor tabi...bu mahallede yaşayan insanların bir yaşam standardı var ve kulahmet'in gelip ortalıkta ceketle gezmesi hoş karşılanmıyor...mahalleli kulahmet'e şu gözle bakıyor:
"ulan herif zengin diye hava atıyor, Allah ıslah etsin bu adamı,cekete bak cekete!..."
Bu arada kulahmet sessizliğini koruyor ve mahallelinin varsayımlarını kurnazlıkla izliyor, çünkü hepsine bir ders verecek az sonra...
Ve nihayet ceketini çıkartıp garibin üzerine örtünce (burada galiba mecaz-ı mürsel var, çünkü ceketi örtmüyor da cenaze masraflarını ceketi bozdurarak veya nakitle karşılıyor kulahmet) ceketin yani mal varlığının esas sahibinin kendisi olmadığını gösteriyor mahalleliye...mahalleli anlıyor ki meğer kulahmet zenginliğiyle hava atan bir serseri değilmiş...e tabi bu olaydan sonra itibarı artıyor ve adı "ahmet bey" oluyor...
arkadaşlar şarkının genel manzarası bu ama daha fazla kurcalamaktan da zarar gelmez değil mi? reyhanın tespiti daha önce hiç aklıma gelmemişti...cekete "sorumluluk" manası da yüklenebilir ama bu her zaman ikinci planda yer alır...
Reyhan senden ricam fikirlerini paylaşmaya devam et...ufkumuzu açıyor, şarkıları enginleştiriyorsun...diğer şarkılar için de fikirlerini bekliyorum paylaşırsan sevinirim...
"ulan herif zengin diye hava atıyor, Allah ıslah etsin bu adamı,cekete bak cekete!..."
Bu arada kulahmet sessizliğini koruyor ve mahallelinin varsayımlarını kurnazlıkla izliyor, çünkü hepsine bir ders verecek az sonra...
Ve nihayet ceketini çıkartıp garibin üzerine örtünce (burada galiba mecaz-ı mürsel var, çünkü ceketi örtmüyor da cenaze masraflarını ceketi bozdurarak veya nakitle karşılıyor kulahmet) ceketin yani mal varlığının esas sahibinin kendisi olmadığını gösteriyor mahalleliye...mahalleli anlıyor ki meğer kulahmet zenginliğiyle hava atan bir serseri değilmiş...e tabi bu olaydan sonra itibarı artıyor ve adı "ahmet bey" oluyor...
arkadaşlar şarkının genel manzarası bu ama daha fazla kurcalamaktan da zarar gelmez değil mi? reyhanın tespiti daha önce hiç aklıma gelmemişti...cekete "sorumluluk" manası da yüklenebilir ama bu her zaman ikinci planda yer alır...
Reyhan senden ricam fikirlerini paylaşmaya devam et...ufkumuzu açıyor, şarkıları enginleştiriyorsun...diğer şarkılar için de fikirlerini bekliyorum paylaşırsan sevinirim...
Çok duygulandım
Sevgili Barış Dostları Merhaba,
Foruma uzun zaman aradan sonra bugün bakabildim. Paylaştığım yorumu beğenmeniz beni çok duygulandırdı. Teşekkür ederim. "Dıral dedenin düdüğü" parçası için de bir yorumum olacak ilerleyen günlerde.
İlgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.
Hepinize Barış dolu günler diliyorum.
Foruma uzun zaman aradan sonra bugün bakabildim. Paylaştığım yorumu beğenmeniz beni çok duygulandırdı. Teşekkür ederim. "Dıral dedenin düdüğü" parçası için de bir yorumum olacak ilerleyen günlerde.
İlgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.
Hepinize Barış dolu günler diliyorum.
içi boş insanların
bu dünyada
yeri yok
bu dünyada
yeri yok
Re: "Ahmet Bey'in Ceketi" parçasını dinlerken aklı
eksensavaşçısı yazdı:Reyhan yazdı:Herkes gömlek giyerdi derken hayatta az sorumluluk almaktan bahsediyor. Kul Ahmet’in gömlek giymesi de hayatta daha fazla sorumluluk alması gibi bir anlama geliyor olabilir.
Kul Ahmet'in ''gömlek'' giymesi mi,CEKET giymesi mi?
Düzeltiyorum yorumumdaki alıntıda görünen kısımda bulunan gömlek kelimesi yerine "eksensavaşçısı" arkadaşımın dediği gibi CEKET kelimesini yazmam gerekirdi.
- fairground
- Forum Duayeni
- Mesajlar: 571
- Kayıt: Pzr Oca 04, 2004 00:58 am
- Konum: istanbul
Allah bütün kullarının rızkını seher vakti dağıtır. Sabah erken kalkan insanların kısmet kapısı açık olur. Kul Ahmet de erkenden kalkar "Haydi ya nasip!" der. O işine koyulurken sır tüstü yatanlar nasip, kısmet bilmezler.
Mahalleli boş boş otururken Ahmet Bey bir ceket alır ve ve ceketini astarla kaplatır. Daha sonra bu ceketi kefen parası olmayan bir garibin üstüne örter.
Bu eserde ceket nasip ve kısmetin sembolüdür. Ahmet Bey nasip ve kısmete inanır. Mahalleli ceketteki kerameti anlamaz. Ahmet Beyin ceketi onun zenginliğidir. O çalıştığı için Allah onun rızkını bol verir. Mahalleli ise gömlek giyer, kazandıklarının bereketi yoktur. Herkes nasibini alır. BU dünya yalan olduğu için Ahmet Bey ceketini garibin üstüne örter. Çünkü kısmet ölen garibindir.
Ahmet beyin ceketi helala kazancın, alın terinin ürünüdür. Ceketin astarı ise onun daha çok çalışması sonucu rızkının artmasıdır.
Dede Korkut "Bir yiğdin kara toğ yumrısınca malı olsa yiğer direr, talep eyler, nasibinden artugın yiyebilmez" diyerek Ahmet Beyin Ceketi şarkısından anlatılmak isteneni çok iyi açıklar.
Birgül Yangın (2002); Çağdaş Türk Ozanı Barış Manço.
Mahalleli boş boş otururken Ahmet Bey bir ceket alır ve ve ceketini astarla kaplatır. Daha sonra bu ceketi kefen parası olmayan bir garibin üstüne örter.
Bu eserde ceket nasip ve kısmetin sembolüdür. Ahmet Bey nasip ve kısmete inanır. Mahalleli ceketteki kerameti anlamaz. Ahmet Beyin ceketi onun zenginliğidir. O çalıştığı için Allah onun rızkını bol verir. Mahalleli ise gömlek giyer, kazandıklarının bereketi yoktur. Herkes nasibini alır. BU dünya yalan olduğu için Ahmet Bey ceketini garibin üstüne örter. Çünkü kısmet ölen garibindir.
Ahmet beyin ceketi helala kazancın, alın terinin ürünüdür. Ceketin astarı ise onun daha çok çalışması sonucu rızkının artmasıdır.
Dede Korkut "Bir yiğdin kara toğ yumrısınca malı olsa yiğer direr, talep eyler, nasibinden artugın yiyebilmez" diyerek Ahmet Beyin Ceketi şarkısından anlatılmak isteneni çok iyi açıklar.
Birgül Yangın (2002); Çağdaş Türk Ozanı Barış Manço.
- kadir 2023
- Demirbaş Üye
- Mesajlar: 1135
- Kayıt: Cmt Haz 18, 2005 19:13 pm
- Konum: 2023ün ılık bir ekim sabahından
çok güzel anlamlar çıkarıp paylaştığın için sağol...
zaman geçtikçe ve yaşadığım bazı olaylardan sonra BARIŞ şarkılarında farklı anlamlar bende buluyorum...
bu hepimiz için geçerli değimi arkadaşlar..biraz gönül kulağı ile dinlemekte fayda var...ARKADAŞIM EŞŞEK şarkısını çoğu kişinin çocuk şarkısı olarak algılaması ve bazı programlarda görüyorum bu şarkı söylenirken elleriyle kulak işareti yapıyorlar...
BARIŞ ABİMİZ kendisi söylüyor bu şarkıyı çocuklara değilde büyüklere yazdığını...
zaman geçtikçe ve yaşadığım bazı olaylardan sonra BARIŞ şarkılarında farklı anlamlar bende buluyorum...
bu hepimiz için geçerli değimi arkadaşlar..biraz gönül kulağı ile dinlemekte fayda var...ARKADAŞIM EŞŞEK şarkısını çoğu kişinin çocuk şarkısı olarak algılaması ve bazı programlarda görüyorum bu şarkı söylenirken elleriyle kulak işareti yapıyorlar...
BARIŞ ABİMİZ kendisi söylüyor bu şarkıyı çocuklara değilde büyüklere yazdığını...
YA NASİP.....
YA KISMET.....
YA KISMET.....
- baris_onsel
- Demirbaş Üye
- Mesajlar: 1936
- Kayıt: Cum Ara 23, 2005 14:36 pm
- Konum: Adana
fairground yazdı:Allah bütün kullarının rızkını seher vakti dağıtır. Sabah erken kalkan insanların kısmet kapısı açık olur. Kul Ahmet de erkenden kalkar "Haydi ya nasip!" der. O işine koyulurken sır tüstü yatanlar nasip, kısmet bilmezler.
Mahalleli boş boş otururken Ahmet Bey bir ceket alır ve ve ceketini astarla kaplatır. Daha sonra bu ceketi kefen parası olmayan bir garibin üstüne örter.
Bu eserde ceket nasip ve kısmetin sembolüdür. Ahmet Bey nasip ve kısmete inanır. Mahalleli ceketteki kerameti anlamaz. Ahmet Beyin ceketi onun zenginliğidir. O çalıştığı için Allah onun rızkını bol verir. Mahalleli ise gömlek giyer, kazandıklarının bereketi yoktur. Herkes nasibini alır. BU dünya yalan olduğu için Ahmet Bey ceketini garibin üstüne örter. Çünkü kısmet ölen garibindir.
Ahmet beyin ceketi helala kazancın, alın terinin ürünüdür. Ceketin astarı ise onun daha çok çalışması sonucu rızkının artmasıdır.
Dede Korkut "Bir yiğdin kara toğ yumrısınca malı olsa yiğer direr, talep eyler, nasibinden artugın yiyebilmez" diyerek Ahmet Beyin Ceketi şarkısından anlatılmak isteneni çok iyi açıklar.
Birgül Yangın (2002); Çağdaş Türk Ozanı Barış Manço.
çok güzel bir yorum